Kişisel blog: 2002'den bu yana kültürel koruma, Internet hukuku ve "hayata" dair saptamalar, paylaşımlar...
31 Ara 2005
2006 İÇİN:
22 Ara 2005
HERHALDE 2005'İN SON DIŞ GEZİSİYDİ: FAS
Herkes bu meydanı başka türlü ( Djemaa El Fna, Jemaa el Fnaa, Cema'el Efna, Cemaa el Fena, Djema el Fna) yazıp söylese de:
"Fanilerin ya da Ölü Canların Meydanı!"...
"Türkçede Fas üzerine sanıyorum tek ve yetkin bir örnek olarak, fotoğraf sanatcısı, yazar ve gezer Özcan Yurdalan'ın 'Fas'a Yolculuk' kitabı duruyor hâlâ. Yalnızca yalnız bir seyyahın anıları değil, edebi değeri bakımından da Fas'ı ve Fas'ta seyyah olmayı layıkıyla anlatan bir kitap. İnsanı Fas gezisi için hayli kışkırtıyor."
Doğrusu biz de Yurdalan'ın kitabından hallice yararlandık... Ne ki, asıl gidiş nedenimiz Fas'ın da kendine bir "Bilgi Edinme Hakkı Kanunu" istemesi ve Türkiye'deki deneyimi paylaşmak üzere çağrılmamız idi... (ayrıntı burada!)
Aralık 15, 2005...
Marakeş
1 Ara 2005
15 Kas 2005
YÜREK YAKAN VE GÜLÜMSETEN RASTLANTILAR...
3. Türk-Yunan Bilişim Konferansı sırasında bir geziden... RODOS- 2003 yazı...
Sevgili Tuncer Üney'in beklenmedik ve yürek yakıcı gidişine üzülüp dururken Tan Oral'dan aşağıdaki menekşe geliverdi... Onun anısına buraya koyayım:
29 Eki 2005
BİR "MUCİZE"NİN 82. YILDÖNÜMÜNÜ KUTLARKEN, İKİ FARKLI GELECEK YAKLAŞIMI
"Cumhuriyet, toplumu ümmetten ulus, bireyi kuldan yurttaş konumuna yükselten bir Aydınlanma Devrimi'dir. 29 Ekim, bir doğuşun, bir devrimin, kısacası bir mucizenin yıldönümüdür. " "...Geleceğe güçlü biçimde ulaşabilmek, Cumhuriyetimizi korumak ve yaşatmakla olanaklıdır."
2) "Yaşam biçimimizi dönüştürmek için" İstanbul'a (*) kuleler dikmeye hazırlanan holdingin web sitesinden:
"Gelecek, içindeki imkanları -iyice ayan beyan olmadan- görebilenlere aittir!"...
(*) Hem de İstanbul ile Doha /Qatar'ı aynı katara koyarak...
27 Eki 2005
8 Eki 2005
4 Eki 2005
13 Eyl 2005
31 Ağu 2005
Ahmet İNSEL köşecilik meselesine değinmiş Radikal'de... İlginç.
"Sanırım sorunun çözümü, gazete köşesi olgusunu yeniden tanımlamaktan geçiyor. Başta gazete yayın yönetmenleri olmak üzere, neden bazı insanlar kendi görüşlerini her gün serdetmek zorundadır sorusunu sormakla işe başlayabiliriz. Bu pratikte saklı olan ben merkezciliği ve narsisizmi de unutmadan. Hamileliği ve lohusalığını haftalarca köşesinde dizi yapmanın narsisizminden daha az değil çoğu köşe dolgucusunun narsisizmi. Ayrıca bu vesileyle, köşecilik pratiğinin yarattığı toplumsal beklentileri, yarattığı fikir köşe dönmeciliği alışkanlıklarını da sorgulamamıza kapı açılacaktır..."
(Salt "narsisizm" değil, bu "özel yaşamı dizi köşe yazısına dönüştürme" konusu bir tür yazılı basında "reality-show" işini de düşündürüyor aslında. Tıpkı özel yaşamlara "köşelerden karışma" gibi. Sanki televizyonla kitleselleşmiş ne varsa böylece yazılı basına da taşınıyor... Bu da "rastgele" olmuyordur... A.T. )
"...Gazete gibi gazete olmak iddiasıyla çıkan gazetelerin, çeşitli nedenlerle Hatipler Köşesi olmaktan öteye gidemediklerini, diğerleriyle arasındaki en önemli farkın köşecilerinin ismiyle sınırlı kaldığını dikkate alarak, büyük ölçüde etkili de olsa, bu gazete olamayan gazete pratiğinin sadece basın patronlarının kötü niyeti veya basiretsizliğinin değil, bir toplumsal zihniyet tarzının da sonucu olduğunu teslim etmeliyiz. Bir üstün toplumsal mertebe haline gelmiş olan bu köşe dolguları, hızlı yemek kültürünün fikir dünyasındaki denkleri ve kasaba dedikodu kültürünün büyük kente taşınmış halleri değil midir?"
Insel'in yazısının tümü burada.
18 Tem 2005
16 May 2005
Side-Sorgun'daki ormanı kurtarin!
"Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki, toprakları çölleştirecek ve herşeyi yiyip bitirecektir. Beyaz adamın kurduğu kentleri de anlayamayız biz. Bu kentlerde huzur ve barış yoktur. Beyaz adamın kurduğu kentlerde, bir çiçeğin taç yapraklarının açarken çıkardığı tatlı sesler, bir kelebeğin kanat çırpışları duyulamaz.""Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak!.." Kızılderili Şef Seatle'a
www.dokunma.com
30 Nis 2005
Eh "Günaydın"! gerçekten... "Weblog" ya da "blog" kavramı nihayet keşfedildi... Bir de TR karşılık arayışına girildi.
Oysa işin Türkçesi; "web kütüğü"! Hani nasıl nüfus kütüğü, seçmen kütüğü var, işte aynı onun gibi; "WEB - LOG" yani... Zaman içinde "web"in üçüncü harfi, "b"; "log" ile bitişip; "blog" oldu. Fiilin adı da "blogging"... "Blog"çulara "blogger" filan denildi. "Blog-mania" v.b. gibi yan kavramlar/sözcükler türedi. Kaptırıldı gidiliyor... Gidiliyor da kaç yıldır İran dahil (*), dünyada bir olay halini alan bu konu, niyeyse şu aralar bizde tam bir "yeni keşfedilmiş Amerika" tadında. Tadından yenmiyor...
(*) Web kütüğü tutmanın İran'ı nasıl etkilediği hk:
http://hoder.com/weblog/archives/013982.shtml
Bu konuda daha pek çok şey var paylaşılacak... "Global Voices" gibi mesela...
Başka bir "posting"e!
23 Nis 2005
Bu da yaklaşan "HIDRELLEZ 2005"in ilk kez bu yıl yapılan web sitesi:
15 Nis 2005
31 Mar 2005
ABD'de yapılan bir araştırmaya göre kadınlar bilgisayarlarının döpiyes kadar işlevsel olmasını istiyormuş. Genelde yeni teknolojilerin ilk benimseyicileri olarak görülmeyen kadınlar, anket sonuçlarına göre kablosuz İnternet erişiminde de öncü konumdalar. Ankete katılan erkeklerin %29'u kablosuz İnternet erişim teknolojisinin bir dizüstü bilgisayarda bulunması gereken en önemli özelliklerden biri olduğunu kaydetmiş. Bu oran kadınlarda ise %39.
Milliyet dolambaçsız vermiş işte "kadınlar ve bilgisayar" konusundaki bazı eğilimleri:
Kıyafete uygun lap-top modası...
Elmaslı, laleli lap-top:
4 Mar 2005
Bkz: http://alimrachel.blogspot.com
Genç arkadaşımız Alim'den hepimizi düşünmeye davet eden, hem güldüren, hem ağlatan, hem öğreten bir kitap...
8 Şub 2005
"Okulların mimarisi değişiyor, geleneksel çizgileri taşıyan binalar inşa edilecek":
http://www.arkitera.com/haberler/2005/02/03/okul_mimari.htm
"Okullar reklam panosu olacak":
http://www.arkitera.com/haberler/2005/02/04/okul.htm
20 Oca 2005
19 Oca 2005
16 Oca 2005
14 Oca 2005
(Link to: Dave Pollard's environmental philosophy, creative works, business papers and essays blog)
WOMEN AND CHILDREN FIRST