31 Ağu 2005

"KÖŞE YAZARININ HİKMETİ"

Ahmet İNSEL köşecilik meselesine değinmiş Radikal'de... İlginç.

"Sanırım sorunun çözümü, gazete köşesi olgusunu yeniden tanımlamaktan geçiyor. Başta gazete yayın yönetmenleri olmak üzere, neden bazı insanlar kendi görüşlerini her gün serdetmek zorundadır sorusunu sormakla işe başlayabiliriz. Bu pratikte saklı olan ben merkezciliği ve narsisizmi de unutmadan. Hamileliği ve lohusalığını haftalarca köşesinde dizi yapmanın narsisizminden daha az değil çoğu köşe dolgucusunun narsisizmi. Ayrıca bu vesileyle, köşecilik pratiğinin yarattığı toplumsal beklentileri, yarattığı fikir köşe dönmeciliği alışkanlıklarını da sorgulamamıza kapı açılacaktır..."

(Salt "narsisizm" değil, bu "özel yaşamı dizi köşe yazısına dönüştürme" konusu bir tür yazılı basında "reality-show" işini de düşündürüyor aslında. Tıpkı özel yaşamlara "köşelerden karışma" gibi. Sanki televizyonla kitleselleşmiş ne varsa böylece yazılı basına da taşınıyor... Bu da "rastgele" olmuyordur... A.T. )

"...Gazete gibi gazete olmak iddiasıyla çıkan gazetelerin, çeşitli nedenlerle Hatipler Köşesi olmaktan öteye gidemediklerini, diğerleriyle arasındaki en önemli farkın köşecilerinin ismiyle sınırlı kaldığını dikkate alarak, büyük ölçüde etkili de olsa, bu gazete olamayan gazete pratiğinin sadece basın patronlarının kötü niyeti veya basiretsizliğinin değil, bir toplumsal zihniyet tarzının da sonucu olduğunu teslim etmeliyiz. Bir üstün toplumsal mertebe haline gelmiş olan bu köşe dolguları, hızlı yemek kültürünün fikir dünyasındaki denkleri ve kasaba dedikodu kültürünün büyük kente taşınmış halleri değil midir?"

Insel'in yazısının tümü burada.



Hiç yorum yok: