Kişisel blog: 2002'den bu yana kültürel koruma, Internet hukuku ve "hayata" dair saptamalar, paylaşımlar...
1 Ara 2008
Bülent Tanör'süz 6. yıl...
Bu 28 Kasım'da onu sessizce andık...
25 Kas 2008
"Internet: Girilmesi Tehlikeli ve Yasaktır"!
Internet: Girilmesi Tehlikeli ve Yasaktır kitabi yayında!
Cyber-Rights.Org.TR » Internet: Girilmesi Tehlikeli ve Yasaktır: İnternet: Girilmesi Tehlikeli ve Yasaktır: Türkiye’de İnternet İçerik Düzenlemesi ve Sansüre İlişkin Eleştirel Bir Değerlendirme
Dr. Yaman AKDENİZ & Dr. Kerem ALTIPARMAK
10 Eki 2008
"İSTİFA KÜLTÜRÜ"
Derya Sazak, "istifa kültürü" gibi bir kavramı referans çerçevemize eklemiş...
Sağolsun...
28 Eyl 2008
GÜNCELİN 11 YIL ÖNCESİNDEN...
"Oysa ülkenin küçümsenemeyecek bölümü için modern ve Batılı hayat tarzı, artık ihtirasla savunulacak bir insani çizgiyi ifade etmektedir...
...İşte Refah bunu anlamadığı için, yüzde 21 oyla, bu hayati tehdit olarak algılanabilecek adımları atmaya cüret etmiştir.
75 yıllık o sosyal kontratı bozma girişiminde bulunmuştur.
O yüzden, kendisi siyasal İslam'ın radikal mevzilerine dönerken, kendilerini savunabilecek birçok aydını da eski jakoben çizgiye itmiştir.
Bunun adı kopmadır ve Türkiye' nin bugünkü durumu budur."
Bu alıntı Ertuğrul Özkök'ten. 11 Ekim 1997'de yazmış...
...İşte Refah bunu anlamadığı için, yüzde 21 oyla, bu hayati tehdit olarak algılanabilecek adımları atmaya cüret etmiştir.
75 yıllık o sosyal kontratı bozma girişiminde bulunmuştur.
O yüzden, kendisi siyasal İslam'ın radikal mevzilerine dönerken, kendilerini savunabilecek birçok aydını da eski jakoben çizgiye itmiştir.
Bunun adı kopmadır ve Türkiye' nin bugünkü durumu budur."
Bu alıntı Ertuğrul Özkök'ten. 11 Ekim 1997'de yazmış...
3 Eyl 2008
AĞ HAYATIMIZDA İYİ BİR ŞEY OLDU!
Tekelin bu kadarı da fazla belki ama, adamlar "uçan bir tarayıcı" yapıp sundular işte:
http://www.google.com/chrome
Dün gece yarısından bu yana kullanmaktayız...
En sevimli yanı ise bir çökme yaşandığında neyin çöktüğünü haber vermesi!
-Özellikle geleneksel medya sitelerindeki!- "şok-dalgalı flash" içeriklere Firefox ya da IE ile bakılırken tıklandığında rastlanan ekran çökme mesajının ardından çıkan mesajlar burada da çıkıyor, ama hiç değilse ardından "şu çöktü" diyor ve tüm ekranları kapayıp tekrar başlamak zorunda kalmıyorsunuz bu "Kromlu Google"da...
+++Dahası; GOOGLE ya da hangi arama motoruna alışkınsanız, bunu adres çubuğunuzla birleştirebiliyorsunuz. Böylece "sık kullanılan yer imleri" filan gibi nedenlerle tarayıcınızın alanını doldurmak zorunda kalmıyorsunuz. Ferah ve geniş bir ekran...
Bir de web tabanlı olmayan posta yazılımı versiyonu çıkarırlarsa işte o zaman bize de şapka çıkarmaktan başka ne kalacak?
24 Ağu 2008
16 Ağu 2008
8 Ağu 2008
6 Ağu 2008
16 Tem 2008
BİR SEVGİLİ HOCAMIZI DAHA YİTİRDİK: Prof. Dr. Çetin ÖZEK
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Çetin Özek...
Yarın (17 Temmuz 2008) onu uğurluyoruz...
Yarın (17 Temmuz 2008) onu uğurluyoruz...
6 Tem 2008
"HAREKETE" KARŞI HAREKETLİ YAPILAR
İpe boncuk dizer gibi yapılıveren hareketli gökdelenler!
25 Haz 2008
Kene konusunda ...
KENE ISIRMASI – KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI ve KUŞLAR
Haziran 2008
Ülkemizde üç yıldan beri özellikle İç Anadolu’nun kuzey bölgesi kırsalında görülen ve kene ısırması sonunda ölümlere yol açan bu hastalıktan korunmanın en etkili yöntemi hastalık nedenini ortadan kaldırmaktır. Mücadelenin, kırsal kesimde çevreyi ilaçlamaktan geçtiğini ileri süren ve amaçları sadece çevreyi kirleterek para kazanmak olan ve düşüncelerinin bilinçli mi yoksa bilinçsizcesine mi olduğu kestirilemeyen kişilerin eline bırakılması kadar acizane bir çözüm olamaz. Bu konuda İstanbul Veteriner Hekimler Odası da bir bildiri yayınlamıştır.
Çevrenin ilaçlanması sırasında faydalı faydasız, zararlı zararsız ve henüz işlevini tanımadığımız nice canlının yok edildiğini biliyoruz. Yokedilmeye çalışılanların ise yıllardır yapılan ilaçlamalardan istediğimiz ölçüde etkilenmediğini de görüyoruz. Sürdürülen mücadelelerin bir kısır döngü biçiminde yaşandığı bu ortamda nice canlının getireceği faydayı bilmeden yok etmek cinayettir. Çevreyi ilaçlama cinayetlerine bir son vermeden insanların sağlıklı yaşaması mümkün değildir.
Doğanın kendi içinde milyonlarca yılda ortaya koyduğu bir ekoloji gerçeği varken ve bu gerçeği bilim yoluyla biraz aklı çalışan hemen herkesin öğrenebildiğini bilmemize rağmen hâlâ gözümüzün önünde olan bu ekolojik mücadeleyi düşünmemiş olmamız hayret verici bir durum. Söz konusu hastalığın ülkemizde görülmeye başladığı üç yıl öncesinde korumacıların dile getirdiği “kuş avcılığı yasağı” keneyle yapılacak en etkili mücadele biçimidir. İki hafta önce basında özel olarak yetiştirilen sülünlerin doğaya salındığı ve bu kuşların besin çeşitlerinin arasında kenenin de bulunduğu belirtilmişti. Bıldırcın, sülün, keklik, bağırtlak, güvercin, üveyik gibi orta büyüklükteki kuşlarla, kuyrukkakan türleri, örümcekkuşu türleri, taşkuşu türleri, kızılkuyruk türleriyle ismini saymadığım nice kuş türü kene ve benzeri böcek, sinek, örümcekler ve bunların yumurtaları, larvalarıyla beslenirler. A.Ü. Fen Fak. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barbaros Çetin de aynı bilgiyi desteklemektedir. (Bak: 6.6.08 Hürriyet Gazetesi) Dağı taşı ilaçlayarak bu kuş türlerini de kelaynaklar gibi yok edersek, daha çok kene ısırığı kurbanını toprağa verirken milyonlarca lirayla da kendimizi zehirleriz.
Yukarıda sayılan kuş türlerinin her türlü avcılığının derhal ve kesin biçimde yasaklanması en ucuz ve sağlıklı önlemdir. Bu önlemle birlikte önce hastalığın en yoğun olduğu bölgeden başlayarak vatandaşları korunma konusunda tek tek aydınlatmak gerekmektedir ki kanımızca kamu hâlâ kene ısırdığında ne yapacağı konusunda bir bilgi karmaşası içindedir.
Kuş avcılığının sona erdirilmesi kararını alacak bir Çevre ve Orman Bakanlığı bu kararıyla ülke tarihine geçecek bir etkinliğe imza atmış olacaktır. Ayrıca söz konusu hastalığın sadece ülkemizde değil komşu ülkelerde ve kıtalarda yaşayanlara bulaşmasını da kısmen engelleyerek tüm insanlığa hizmet etmenin şerefine ulaşacaktır.
Asaf Ertan
Doğa Gözcüleri Derneği kurucu üyesi
Haziran 2008
Ülkemizde üç yıldan beri özellikle İç Anadolu’nun kuzey bölgesi kırsalında görülen ve kene ısırması sonunda ölümlere yol açan bu hastalıktan korunmanın en etkili yöntemi hastalık nedenini ortadan kaldırmaktır. Mücadelenin, kırsal kesimde çevreyi ilaçlamaktan geçtiğini ileri süren ve amaçları sadece çevreyi kirleterek para kazanmak olan ve düşüncelerinin bilinçli mi yoksa bilinçsizcesine mi olduğu kestirilemeyen kişilerin eline bırakılması kadar acizane bir çözüm olamaz. Bu konuda İstanbul Veteriner Hekimler Odası da bir bildiri yayınlamıştır.
Çevrenin ilaçlanması sırasında faydalı faydasız, zararlı zararsız ve henüz işlevini tanımadığımız nice canlının yok edildiğini biliyoruz. Yokedilmeye çalışılanların ise yıllardır yapılan ilaçlamalardan istediğimiz ölçüde etkilenmediğini de görüyoruz. Sürdürülen mücadelelerin bir kısır döngü biçiminde yaşandığı bu ortamda nice canlının getireceği faydayı bilmeden yok etmek cinayettir. Çevreyi ilaçlama cinayetlerine bir son vermeden insanların sağlıklı yaşaması mümkün değildir.
Doğanın kendi içinde milyonlarca yılda ortaya koyduğu bir ekoloji gerçeği varken ve bu gerçeği bilim yoluyla biraz aklı çalışan hemen herkesin öğrenebildiğini bilmemize rağmen hâlâ gözümüzün önünde olan bu ekolojik mücadeleyi düşünmemiş olmamız hayret verici bir durum. Söz konusu hastalığın ülkemizde görülmeye başladığı üç yıl öncesinde korumacıların dile getirdiği “kuş avcılığı yasağı” keneyle yapılacak en etkili mücadele biçimidir. İki hafta önce basında özel olarak yetiştirilen sülünlerin doğaya salındığı ve bu kuşların besin çeşitlerinin arasında kenenin de bulunduğu belirtilmişti. Bıldırcın, sülün, keklik, bağırtlak, güvercin, üveyik gibi orta büyüklükteki kuşlarla, kuyrukkakan türleri, örümcekkuşu türleri, taşkuşu türleri, kızılkuyruk türleriyle ismini saymadığım nice kuş türü kene ve benzeri böcek, sinek, örümcekler ve bunların yumurtaları, larvalarıyla beslenirler. A.Ü. Fen Fak. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barbaros Çetin de aynı bilgiyi desteklemektedir. (Bak: 6.6.08 Hürriyet Gazetesi) Dağı taşı ilaçlayarak bu kuş türlerini de kelaynaklar gibi yok edersek, daha çok kene ısırığı kurbanını toprağa verirken milyonlarca lirayla da kendimizi zehirleriz.
Yukarıda sayılan kuş türlerinin her türlü avcılığının derhal ve kesin biçimde yasaklanması en ucuz ve sağlıklı önlemdir. Bu önlemle birlikte önce hastalığın en yoğun olduğu bölgeden başlayarak vatandaşları korunma konusunda tek tek aydınlatmak gerekmektedir ki kanımızca kamu hâlâ kene ısırdığında ne yapacağı konusunda bir bilgi karmaşası içindedir.
Kuş avcılığının sona erdirilmesi kararını alacak bir Çevre ve Orman Bakanlığı bu kararıyla ülke tarihine geçecek bir etkinliğe imza atmış olacaktır. Ayrıca söz konusu hastalığın sadece ülkemizde değil komşu ülkelerde ve kıtalarda yaşayanlara bulaşmasını da kısmen engelleyerek tüm insanlığa hizmet etmenin şerefine ulaşacaktır.
Asaf Ertan
Doğa Gözcüleri Derneği kurucu üyesi
9 Nis 2008
HATTUŞA'DAN...
Çorum, Yazılıkaya- 12 Savaşçı...
Tarihi Kentler Birliği, Çorum Semineri vesilesiyle tekrar ziyaret edildiler...
-Yıllar önce gelip, onların "kalıbını alan" ve kullandığı malzemenin taşlara zarar verdiğinin sonradan anlaşılması üzere alana sokulması yasaklanan bir Avrupalı "profesör"ün, "jandarma eşliğinde" de olsa tekrar buralarda dolaşabildiğini öğrendik...-
Bu arada Çorum harika bir müzeye kavuşmuş. Yanısıra bir çok lüks otele de...
Prof. Dr. Metin Sözen, kendi doğduğu topraklarda çocuklar kadar neşeli ve mutlu idi...
Ayrılacağımıza yakın, akrabalarının getirdiği "şecere" herkesin ilgi odağı oldu:
Etiketler:
Çorum,
Metin Sözen,
Tarihi Kentler Birliği,
Yazılıkaya
20 Mar 2008
"KATLANILAN TANIKLIK: IRAK SAVAŞININ 5 YILI"
Ayperi Ecer Karabuda (Reuters VP ve bu projenin müellifi) yollamış...
Reuters muhabir, fotoğrafçı ve kameramanlarından 100 kişilik bir kadronun Irak savaşı ile ilgili saptamaları... 7'si Reuters'dan olmak üzere 127 gazetecinin de ölümüne sebep olan "savaş"a katlanılan tanıklık...
Tıklayın: http://iraq.reuters.com/
Through five years of war, a team of 100 Reuters correspondents, photographers, cameramen and support staff has strived to deliver news to the world from Iraq – the most dangerous country for the press. These are their personal stories, bearing witness through half a decade of conflict which has taken the lives of 127 journalists, including seven Reuters colleagues.
Visit: http://iraq.reuters.com/
Reuters muhabir, fotoğrafçı ve kameramanlarından 100 kişilik bir kadronun Irak savaşı ile ilgili saptamaları... 7'si Reuters'dan olmak üzere 127 gazetecinin de ölümüne sebep olan "savaş"a katlanılan tanıklık...
Tıklayın: http://iraq.reuters.com/
Through five years of war, a team of 100 Reuters correspondents, photographers, cameramen and support staff has strived to deliver news to the world from Iraq – the most dangerous country for the press. These are their personal stories, bearing witness through half a decade of conflict which has taken the lives of 127 journalists, including seven Reuters colleagues.
Visit: http://iraq.reuters.com/
15 Mar 2008
AÇIK RADYO
Açık Radyo Dinleyici Destek Projesi yarın sona ererken bir köşe yazısı...
4 Mar 2008
İZMİR İÇİN OY VERİLİYOR!
http://www.infoexpo2015.com/
9 Şub 2008
23 Oca 2008
BELGE-TÜRK
Keşke bizim rahmetli Tuncer Üney de bu gelişmeyi görseydi...
İvHP web-kütüğünde ve E-Yaşam'da hep yazageldiği gibi...
İvHP web-kütüğünde ve E-Yaşam'da hep yazageldiği gibi...
21 Oca 2008
METİN SÖZEN'E KÜLTÜR BÜYÜK ÖDÜLÜ ve ANKARA
ANKARA, ANKARA, GÜZEL ANKARA!
Küçükken bu şarkıyı söylerdik Ankara'da ama aslında aklımız İstanbul'daydı hep! Geçen hafta Metin Hoca'nın "Büyük Ödül"ü, gözümüzde Ankara'yı daha bir güzelleştirdi sanki...
18 Ocak 2008, Cumartesi sabahı Ankara'ya doğru yola düzüldük. Sevgili Hocamız ödülünü aldı ve aldığı ödüle karşılık bir dolu işe yarar mesaj verdi.Dedi ki konuşması sırasında bir ara:
"...Ayrıca ben Cumhurbaşkan'ımızın, gittiği ülkelerdeki devlet büyüklerinin, yöneticilerin elini sıkarken biraz acıtmasını diliyorum! Çünkü bu ülkenin uygarlık ülkesi, bunların uygarlık kaynağı, akıllarının ve düşüncelerinin üretildiği toprakların cumhurbaşkanı olarak, O'nun nezaketle sıktığı o eller acıdığı zaman, 'Bu gelen o toprakların cumhurbaşkanıdır' hissinin uyandırılması önemlidir..."
Dönüşte o otobüste yoktu! Çünkü Çorum'a doğru yol almaktaydı. "ÖDÜL" ise otobüste bizimleydi:
Ödülün tasarımını yapan Metin Keskin, şöyle açıkladı:
Taban üzerinden yükselen dört kristal sütun (kamu, yerel, özel, sivil kesimlerin simgeleri) Anadolu kültür mirasını simgeleyen küreyi taşıyor. Kürenin üzerinde ise Selçuklu dış bezeme figürleri var...
Etiketler:
ÇEKÜL,
Gürol Sözen,
Kültür,
Metin Keskin,
Metin Sözen
15 Oca 2008
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)