ANKARA, ANKARA, GÜZEL ANKARA!
Küçükken bu şarkıyı söylerdik Ankara'da ama aslında aklımız İstanbul'daydı hep! Geçen hafta Metin Hoca'nın "Büyük Ödül"ü, gözümüzde Ankara'yı daha bir güzelleştirdi sanki...
18 Ocak 2008, Cumartesi sabahı Ankara'ya doğru yola düzüldük. Sevgili Hocamız ödülünü aldı ve aldığı ödüle karşılık bir dolu işe yarar mesaj verdi.Dedi ki konuşması sırasında bir ara:
"...Ayrıca ben Cumhurbaşkan'ımızın, gittiği ülkelerdeki devlet büyüklerinin, yöneticilerin elini sıkarken biraz acıtmasını diliyorum! Çünkü bu ülkenin uygarlık ülkesi, bunların uygarlık kaynağı, akıllarının ve düşüncelerinin üretildiği toprakların cumhurbaşkanı olarak, O'nun nezaketle sıktığı o eller acıdığı zaman, 'Bu gelen o toprakların cumhurbaşkanıdır' hissinin uyandırılması önemlidir..."
Dönüşte o otobüste yoktu! Çünkü Çorum'a doğru yol almaktaydı. "ÖDÜL" ise otobüste bizimleydi:
Ödülün tasarımını yapan Metin Keskin, şöyle açıkladı:
Taban üzerinden yükselen dört kristal sütun (kamu, yerel, özel, sivil kesimlerin simgeleri) Anadolu kültür mirasını simgeleyen küreyi taşıyor. Kürenin üzerinde ise Selçuklu dış bezeme figürleri var...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder