26 Oca 2009

DOĞA BİLGİSİ ESKİR Mİ?

"...Vergilius, Çiftçilik Sanatı'nda ayrıca, doğal olaylarla ilgili görüşlerini belirtirken, zengin bir Roma folkloru bilgisi de aktarmış olur. Bilgileri eskimiş olsa da, İ.Ö. 30 yılında yazılmış bu kitap, doğa tutkunlarını heyecanlandırmayı bugün bile başarabilmektedir."

Vergilius; "Çiftçilik Sanatı"nın çevirmeni böyle diyor... Heyecanlananlardan biri de biziz anlaşılan. Ama asıl şimdi daha çok heyecanlandım ben... O da "doğa bilgisinin eskimesi" olgusu... Bilgi eskir de doğa bilgisi eskir mi? Eskiyen doğa hakkında bildiklerimiz mi?

"...Şüphecilik antikçağda bitmiyor. Günümüze gelinceye kadar onun
çeşitli biçimlerine rastlayacağız. Özellikle Descartes, Hume, Kant,
Comte gibi ünlü düşünürlerin şüphecilikleri bizi şaşkına çevirecek.
Hele rönesans şüpheciliğini ibretle izleyeceğiz. Bütün bu
şüpheciliklerde ortak olan iki büyük yanılgı (hata)'dır: İlk
yanılgıları nesnel gerçekliğe yanlış bir anlam vermeleri ve onu son
(değişmez, başkaca hiçbir bilgiyi gerektirmez) bilgi saymalarıdır.
Oysa böyle bir bilgi yoktur. Bilgi süreci de, kendisinden yansıdığı
evrensel yaşam gibi, sonsuzdur ve sürekli olarak gelişmektedir.
Sonsuza kadar da gelişmeye devam edecektir. Bilgiye son çekmek,
sonsuza son çekmek demektir ki olanaksızdır. Evrensel gelişme nasıl
sonsuzsa, onun bilgisi de elbette sonsuz olacaktır. Belli bir yere bir
zamanlar yirmi saatte giden tren teknik gelişme sonucu bugün dört
saatte gitmektedir. Bir zamanlar trenin o belli yere yirmi saatte
gittiği nasıl kesin (saltık) ve doğru bir bilgiyse bugün dört saatte
gittiği de öylece kesin ve doğru bir bilgidir. Her ikisinden de
şüphelenilemez. Yarın bu süre belki de çok daha kısa bir zamana
inecektir. Bilgi bu anlamda görelidir ama, tarihsel olarak (eşdeyişle,
bilgi sürecinin belli aşamalarına tekabül eden belli tarihlerde) kesin
ve saltıktır. Her göreli bilgi saltıklığını da birlikte taşır..."

"DÜŞÜNCE TARİHİ"- Orhan Hançerlioğlu, Altıncı Basım: Eylül 1995, Remzi Kitapevi.

Hiç yorum yok: