4 Kasım 2002, Pazartesi...
M. Serdar Kuzuloğlu'nun Radikal'deki "Yalan da olsa hoşuma gidiyor" başlıklı harika yazısından:
"Herhalde bu topraklarda yaşayan insanlar kaçırdıkları fırsatları hiçbir dönemde şu an olduğu kadar çabuk fark etmemiştir. Buharı, sanayii, matbaayı ve diğer devrimleri seyretmeye bile fırsat olmadı. Oysa şimdi iletişim sayesinde zamanın, mesafenin, sosyalleşmenin, hizmetin, alışverişin, ticaretin ve diğer birçok şeyle birlikte beklentilerin de değiştiği bir dönemi yaşıyoruz. Böyle bir dünyada siyasetçi için halka hizmet hâlâ kadro şişirip iş bulmak, bayram seyranda göz boyamalık iki-üç kuruş yardım yapmak, çiftçiye gidip tarımdan, bilişimcilerin karşısına geçip bilgisayar ve internetten bahsetmek olabilir. Onların şansı, bu kadar şeffaflaşan, birbirine geçen ve 'farkında olan' bir dünyada bu nimetlerden faydalanmaya parası olmayan insanların başında olmaları. Onların şansı bilgisayara verebileceği parayı sadece 'alo' diyeceği cep telefonlarına tereddüt etmeksizin yatırabilen insanları yönetiyor olmaları. Onların şansı bir ay sonrasını düşünüp, hesap yapıp bir ay boyunca rahat etmek yerine, sadece günü düşünüp 30 gün sıkıntı çekenleri ve bundan garip bir zevk alanların yönetimine talip olmaları.
Bilgi teknolojileri için ayrılan fonlar, yaratılan kaynaklar, sağlanan kolaylıklar ve teşvik edilen girişimcilerin bu ülkenin bugün ve yarınına verebileceklerini topluca reddetmek bu kadar kolay olmamalı. Gerçekte ülkeye kazandırdığından çok kaybettiren, üstünde durduğu dalı kesen, yatırılana göre alınana bakıldığında kaynak oburu turizm sektörüne sağlanan destek ve ilginin ne kadarı bilgi teknolojilerine ayrılacak göreceğiz. Her sene binlerce mezun veren bilgisayar bölümlerinin heba olan beyinleri nerelerde filizlenecek seyredeceğiz.
Türkiye'nin bunca yetişmiş insanı, bu kadar şirketi, sivil toplum kuruluşu; ellerinde planlarla, projelerle bekliyor. Birilerinin imzasını, kiminin kafa sallamasını, öbürünün bir imzasını bekliyor. Rehavetle bezenmiş topraklarda buralara kadar bile nasıl gelindiği belli değil ya, işte hâlâ birileri bıkmadan istiyor. Ancak derme çatma bir gecekondu kadar güven veren bir ortamda 'Buna da şükür' diyesi geliyor insanın. Buna da şükür..."
Yazının tamamı şurada:"Yalan da olsa hoşuma gidiyor"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder